Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Verimli geçecek bir bayram aile bağlarına iyi gelecektir”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Verimli geçecek bir bayram aile bağlarına iyi gelecektir”

Bayramların önemi ve toplumdaki yerine ilişkin değerlendirmede bulunan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuklar bayramları çok severler. Çocuklar bayram ederler. Bu nedenle bayramların çocuklarla beraber kaliteli bir şekilde geçirilmesini, aileye katkı sağlamasını öneriyoruz. Verimli geçecek bir bayram aile bağlarına iyi gelecektir. Bayramlar aile hayatını sevdirme günleridir.” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bayramlar, ilişki yönetimini öğrendiğimiz alandır.”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bayramların önemi ve toplumdaki yerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Bayramlar toplumsal ihtiyaçtır

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sadece bizim inanç sistemimizde değil, tüm dinlerde bayramların ve özel günlerin bulunduğunu dile getirerek, “Bizde de Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı var. Bayramlar toplumsal ihtiyaçtır.” dedi.

Dini bayramları sadece dini boyutuyla değil, bireysel ve toplumsal boyutuyla ele almak gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Kurban Bayramı’nın asıl anlamının Allah’a yaklaşmak olduğunu söyledi.

Kurban, yaklaşmak demektir

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, dini bayramların ibadet boyutuna vurgu yaparak, “İnsanın dini ritüelleri ve dini pratikleri yerine getirmesi için anlamını bilmesi lazım. Kurban Bayramı’nın asıl anlamı, Allah’a yaklaşmaktır. Kurban Bayramı’nın çıkışı, Hz. İbrahim oğlu Hz. İsmail’i Allah’a kurban etmesini üst üste rüyasında görünce bunun Allah’tan gelen bir emir olduğunu anlıyor. Karşılaştığı güçlüklerle başa çıkmasında yardım ettiği için Allah’a teslimiyetini göstermek istiyor ve oğlu İsmail’i kurban etmeye karar veriyor. Her ikisi de bu teslimiyet imtihanını kazanıyor ve buna karşılık Cebrail aracılığıyla bir kurban gönderiliyor. Aslında buradaki amaç daha da yakınlaşmak için bir adım atmasını sağlamak. Kurban, yaklaşmak demektir. Manayı düşünmezsek Kurban Bayramı’nı sadece hayvan kesim bayramı olarak görmüş oluruz.”

Sevgi, saygı ve güven aileyi güvenli alan yapıyor

Batı kültüründe de şükretmenin tavsiye edildiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, ailedeki sosyal sermayenin üç değerin zenginleşmesiyle artabileceğini, bu üç değerin sevgi, saygı ve güven olduğunu kaydetti.

Bu üç değer ve duygunun aileyi güvenli alan yaptığına işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Bunu arttırmak için fırsat lazım. Bayramlar bu imkânı sunuyor.” dedi.

Bayramların çocukların gelişimine olan katkısına dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, verimli geçecek bir bayramın aile bağlarına da iyi geldiğini, bayramların aile hayatını sevdirme günleri olduğunu dile getirdi.

Bayramlar empati becerisinin gelişmesine katkı sağlıyor

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bayramların paylaşma ve empati gibi becerilerin gelişmesine de katkıda bulunduğunu ifade ederek, “Kurban Bayramı’nın anlamını unutmadan yaşamamız gerekir. Bayramın dini gerekçelerle ibadet boyutunun yaşanması kadar manevi boyutu da vardır. Kurbana Allah’ın değil, bizim ihtiyacımız var. Kurban verebilecek gücü olan bir kimsenin ihtiyaç sahipleriyle paylaşması farkında olmayla ilgili empati geliştiriyor. Varlıklı kişilerin varlıklı olmayan kişilerin farkına varmasını sağlıyor. Bu açıdan bayramların insanda empati becerisinin gelişmesine katkı sağlayabilecek yönü var.” dedi.

Bayramın diğer bir yönünün de diğer insanlarla iş birliği kurmak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ailemiz ve sevdiklerimizle sohbet etmek, paylaşımda bulunmak, ilişki kurabilmeye imkân sağlanıyor. Bayramlar, ilişki yönetimini öğrendiğimiz alandır.” dedi.

Bayramlar, empati fakirliğinin ilacı… 

Bayramlarda iyilik yapmanın ve ötekilerin farkına varabilmenin önemine de vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, “En önemli faydası da aile yapısınadır. Bayramları ailedeki sosyal sermayenin artması gibi görmeliyiz.” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bayramların empati fakirliğinin ilacı olduğunu da belirterek, “Bayram namazına çocuğumuzla beraber gitmek, başkalarına yardım ederken çocuğun eline verip sen yardım et demek, sadece almayı değil, vermeyi de öğretmek gerekiyor. Çünkü hayat alışveriş değil, veriş alıştır. Veren kazanıyor. Bayramda paylaşarak yaşamak gerekiyor.” diye konuştu.

Bayramları tatil için değil buluşma için fırsat görülmeli…

Özellikle yoğun şekilde çalışan kişiler için bayramların, ailesi ve sevdikleriyle birlikte zaman geçireceği, beraber olacağı vakitler olarak çok kıymetli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Günümüzde tatil yapmak tercih ediliyor. Tatil olarak değil de sosyal bir etkinlik ve buluşma için bir fırsat olarak görülmeli. Bir yere gidilecekse bile muhakkak birlikte gidebilmek önemli. Bayramlar herkesi bir araya getiriyor. Bayramların çocukların psikolojik davranış gelişiminde çok önemli rolü var. Çocukların davranış gelişiminde en önemli etkenlerden biri bayramlar.” dedi.

Çocuklar bayramları çok sever

Çocukların aileyi sevmesinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, “Çocuklar bayramları çok severler. Çocuklar bayram ederler. Bu nedenle bayramların çocuklarla beraber kaliteli bir şekilde geçirilmesini, aileye katkı sağlamasını öneriyoruz. Verimli geçecek bir bayram aile bağlarına iyi gelecektir. Bayramlar aile hayatını sevdirme günleridir. Bunun bir fırsat olarak düşünülmesi gerekiyor.” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bayramların insana psikolojik sağlamlık kazandırdığına da sözlerine ekledi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*